Koyunu malı çok olan ağniyadan, bir amca vardı(Allah CC rahmet eylesin) köyümüzde. Cömert/ mertti lakin, tuttuğu koyun/kuzu çobanlarları/ ırgatlarına disiplinliydi. Büyüklerden duyduğumuz ve kafamızda kaldığı kadarı ile tabii. H. Cevat amcaydı o. Hayal meyal hatırlıyorum. Oğlu Harun ağabey Ankara’da işadamıydı vefat ettiğini duydum ona da rahmet olsun. Hacı emmimiz kuzu çobanı tutmuş sezonun birinde. Çoban yakın kazaların köylerindendi. Çoban çocuk yaştaymış genç kuzu çobanı. İşi gücü çobanlığı savsaklar, köpekler ve yavru eniklerle oynarmış. Sert ve tavizsiz mizaçta olan amcamız işini doğru ve zamanında yapmayan ırgatı derhal işine son verip yenisini tutan kişilik yapısında olmasına rağmen çocukça hareketlerine taaccüp ederek çağırıp sormuş: -Evladım sen en çok hangi işi ne yapmayı seversin? Genç çoban hobisini söylemiş: - İt boğuşturmayı severim Cevat amca. Bu doğallık ve çocukçalık hoşuna gitmiş ve İşini adabına uygun yapmayanın işine anında son veren amcamız çocuğun doğallığı ve masumiyetine binaen hiç umulmayan bir rutin dışılıkla “Afferin evladım çok güzel, eniklerle istediğin kadar oyna, canıyın istediği gibi takıl evladım” deyip gülmüş ve işine son vermemiş diye anlatılan köyümüzden bir esatir geldi aklıma.
Sözü kendime ve 1960-65 li yıllarda başlayan köyden Kayseriye göç ve eğitim öğretim seyrü sülükümüze getirmek istiyorum. 1965 li yıllarda sanırım Johnson mektubu denen olay zamanındaydı şahit olduğum ilk miting/ yürüyüşü izlemiştim. Kayseri Lisesinden Düvenönüne meydanına kadar yürümüştü kalabalık amca ve ağabeyler. Ben de ağabeyim gelirsen döverim dediği için korkudan saklanarak geriden izlemiştim. Yani az bela değildim. Ağabeyimin ve annemin korkusu kayıbolursa diyeydi. Merhum babam köyde koyunumuza bakıyordu yanımızda değildi annemizi zavallıyı hiç birimiz korkmadığımızdan pek dinlemiyorduk.
Erbakan hocamızın merhum tarihteki ilk Kayseri mitingini de şimdiki büyük postahanenin orda, eskiden Kağnıpazarı denen yerde izlemiştim. Tahminime ve çocuk hafızamda kaldığı kadarıyla 100-200 veya azıcık daha fazla bir kitle büyük heyecanla ve aşkla dinlemişler çok alkışlamışlardı. Yine o toplantıda muhterem ağabeyim ve İmam Hatip arkadaşları ağabeylerin kendi aralarında konuşmalarından duyarak merak saikiyle duramadan yine gizlice gitmiştim. Huyum batsın mı diyelim. Kayserimizde bir ilmi/kültürel bir etkinlik oldumu duramıyorum o gün bugün elhamdülillah. H. Cevat amca merhumun olayı geldi aklıma giriş kısmında. Geçen hafta Salı günü 800 hafız gencin merasimini müftülükten bir arkadaştan duydum ve mutad veçhile gidip izledim. Tören boyunca kendimi Beytullah’ da hissettim. Hiçbir merasimden bu kadar manevi haz aldığımı hatırlamıyorum. Anne babalarından, hocalarından ve bu zevki yaşatan İl Müftülüğümüze teşekkür ediyorum. Allah C.C. razı olsun ilgili her kurum ve herkesten. İçinde Kur’an/İman aşkı olan herkesin mutlu ve mutmain olacağı böyle bir merasimi izlemeyi ve yazmayı nasip eyleyen rabbime hamdediyor ve aldığım notları Bağımsız Haber karilerine arz etmeyi arzu ettim. Rabbim hepimize/herkese ilim, iman, ahlak yolunda kaim nesiller bağışlasın. Amin diye dua ediyorum.
KAYSERİNİN EN MUTLU GÜNÜ. 800 HAFIZA İCAZETNAMELERİ VERİLDİ
MÜFTÜ Y. AKKUŞ: “BUGÜN EN MUTLU GÜNÜMÜZDÜR, İLİM ADAMI VE HAFIZ YETİŞTİRME YOLUNDA GEVŞEKLİK GÖSTERMEDEN YÜRÜYECEĞİZ”
25 Ekim günü Kayserideki 17 Kız ve erkek Kur’an Kursunda hafızlık eğitimini tamamlayan 514 erkek ve 286 kız öğrenciye hafızlık icazetnameleri Kadir Has Kongre Merkezinde Kayseri Valisi, İl Müftüsü ve Diyanet İşleri Başkanının katıldığı törenle verilmiştir.
10.000 izleyicinin iştirak ettiği Kadir Has Kongre Merkezindeki “Hafızlık İcazetname” töreni İl müftülüğünün gelenekselleşen ilahi korosunun okuduğu ilahilerle start aldı. Ardından icazet name alan hafızlardan Kayseri birincisi gelen hafızın okuduğu Kur’an’ı Kerim kıraatiyle konuşmalara geçildi. İlk konuşmayı Kayseri İl Müftüsü Yusuf Akkuş yaptı.
YUSUF AKKUŞ: DİNİNİ MİLLETİNİ SEVEN GENÇLİK GELİYOR
Kayserimiz en mutlu gününü yaşıyor. Dinini milletini seven bir gençlik geliyor Kayseri’de elhamdülillah. Geleceğini Kur’an’a evlatlarına endeksleyen muhterem/fedakar/cefakar anne ve babalara, genç hafızların emektar/fedakar/sonsuz sabır sahibi hocalarına, Kur’an Kurslarına her türlü desteği veren Belediye başkanlarımıza, muhterem Kayseri halkına teşekkür ediyorum emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Hafızlık başta olmak üzere eğitimin her alanında müftülüğümüzle işbirliği yaparak dini ve dünyevi eğitimin her alanında bizlere büyük destek veren İl Milli Eğitim müdürlüğüne de sonsuz teşekkür ediyorum. Allah CC razı olsun. Muhteşem merasimimize iştirak eden tüm protokola ve bütün işlerin asıl banisi olan sevgili halkımıza, çocukların velilerine teşekkür ediyorum.
Özellikle, “İmam Hatip Okulları ve Hafızlık Projesi”ihdas eden milli eğitimimize ve projeyi onaylayan muhterem reisimizden Allah razı olsun.” Diyerek sözlerini tamamladı müftü Akkuş.
VALİ GÖKMEN ÇİÇEK: ÖZELLİKLE HAFIZLARIN HASRET ÇEKEN ANNELERİNİ TAKDİR EDİYORUM.
Genç hafızları tebrik/ takdir ediyorum öncelikle. Başarılarının eğitimin ve hayatın her alanında devamını diliyorum. Ama bu işin mendireği olan her türlü evlat hasretine katlanan anneleri herşeyin üstünde görüyorum, takdir ediyorum. Şair, Kur’an, mezarda okunmak ve duvarlara asılmak için inmemiştir diyor. Hocalarımız/ müftülerimiz vaazlarında, sohbetlerinde hafızlar yürüyen Kur’andır derler vaazlarda duyarız. Ne mutlu onlara ve yetiştirenlere. Allahın kitabını kafasına ve kalbine alarak içine işleyen hafızlarımızı ve kıymetli konukları sevgiyle muhabbetle ve Allahın selamıyla selamlıyorum. Kur’an, içimizi açan, ruhumuzu aydınlatan mukaddes kitabımızın bizi buluşturması ne kadar mutluluk verici.
Prof. Dr. ALİ ERBAŞ: “KURAN, İNSANLARI KARANLIKTAN AYDINLIĞA ÇIKARMAK İÇİN İNDİRİLMİŞTİR”
Yüce kitabımız Kur’an ı Kerimde “ Habibim ! Kitabı insanları karanlıktan aydınlığa çıkarasın diye indirdik” buyuruluyor. Ehli Kur’an a; burda bulunan bulunmayan hepsine selam olsun. Rektörlerimiz, hocalarımız, sevgili hafızlarımız, anneleri-babaları hepinizi Allah’ın selamıyla selamlıyorum. İcazet merasimi için buradayız. Zihnimizi/ kalbimizi aydınlatan mukaddes kitabımız bizi burya toplamış, buluşturmuştur.
Kuranı Keriym insanı inşa eder, hakkı-hakikati, iyi kul olmayı, iyi anne-baba olmayı öğretir-emreder kutsi kitaptır. Bize barışı, kardeş olmayı öğretir-emreder. Tarihte pek çok topluluk Kur’an a uyarak yükselmiş, bazlı topluluklarda onun aydınlık-adaletli yolundan saparak yok olmuşlardır. Bizler de Kur’an a karşı vazifemizi yaparak yaşarsak sonsuz huzuru elde ederiz, mutlu bir hayat yaşarız insanlık olarak. Hayat boyu Kur’an’ın ve gösterdiği istikametin çabasını vermekle yükümlüyüz. Kur’ansız hayat canavardan da vahşi bir hayatı dayatır Allah C.C. korusun.
Hafız yavrularımız bizleri çok mutlu etmiştir rabbimiz onları ve ebeveylerini de iki dünyada mesrur eylesin. Allah C.C. “Kur’anı biz indirdik, onu koruyacak olan da biziz” buyuruyor ayeti celilesinde. En ülvi makamdır hafızlık makamı. Allah seçkin kullarına nasip ederek, yardım ederek o makama erdirir. Hafızlar vasıtasıyla muhafaza ediyor rabbimiz kitabını. Sevgili Peygamberimiz S.A.V. “Kur’an ı Kerimi okuyup ezberleyenler, sürekli melaikelerle beraberdir” buyurmuştur.
Sevgili gençler elhamdülillah hafız oldunuz son nefesinize kadar koruyunuz, geliştiriniz ve diğer bilim dallarıyla destekleyerek katkı sağlayınız. Sizleri il müftülüğü ve merasime katkı sağlayanları tebrik ediyorum. Hocalarımız ve Diyanet görevlilerine, emek veren gönül veren hayır sahiplerine de tebriklerimi sunuyorum.
Dinimizde üç insan ebedileşir: 1- İlminden istifade edilen alimler. 2- Sadaka i cariye sahipleri. Fakir fukara için aşevi açanlar, cami ve Kur’an Kursu ile ilim yuvası kuran-açanlar. 3- Hayırlı evlat yetiştirenler. Anne ve babaların defteri kapanmaz. Sizleri Allah’ a emanet ediyorum.
Verilen icazetnameler ve takdirnamelerden sonra Diyanetten gelen kurraların kurrası alim tarafından yapılan dua ile “800 Hafızın İcazetname Merasimi” son buldu.
