Çok ilginç değil mi? Aslında iktidarlar genelde toplumsal beklentileri karşılayamaz ve muhalefet de (geldiğinde yapamayacak olsa bile) daha iyi bir dünya sloganıyla hareket eder ve bunun vaadinde bulunur.
Neden bilmiyorum bizim ülkemizde böyle olmuyor.
Bakın Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına, Bakın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açıklamalarına, bakın diğer küçük muhalefet partilerin açıklamalarına, yapmaya değil yıkmaya geliyorlar.
Hatta çok ilginç iktidar onların bazı vadelerine kanan olur diye o yanlışları bile yapmak zorunda kalıyor ülkemizde.
Sonra tabi yine aymaz aymaz, utanmaz utanmaz çıkıp iktidarı suçluyorlar, gerçekten çok tuhaf.
İktidar yol yapıyor, muhalefet ise gece gündüz yolları inşa eden müteahhitlere, firmalara saldırıyor.
İktidar hastane yapıyor, hastaneye karşı muhalefet...
İktidar köprü yapıyor, köprüye karşı çıkan muhalefet...
İktidar tünel yapıyor, tünele karşı çıkan muhalefet...
Milli firmalarımızı güçleri yetse boğacaklar batıracaklar, her yatırım yapan firmanın alabileceği bir teşviki aldı diye kurumları yıkmaya çalışan muhalefet...
İzmir zaten hiç çalışmaz da, Ankara ve İstanbul’daki belediye başkanlarını görüyorsunuz, algı dışında nerede ise bir tane bile kavşak cadde yaptıkları yok.
Muhalefete bakın, bırakın yapmayı gelince yıkacağım, diye barbar bağırıyor utanmadan.
Hakikaten ilginç.
Şehirlerimiz göçüyor, bunu iktidar görüyor ve kentsel dönüşüm gibi, devlete de yük getirmeyecek bir yöntemle şehirleri inşa etmeye çalışıyor.
Peki, ne oluyor?
Muhalefet kentsel dönüşüme karşı…
İnşaat sektörünün temsilcilerini hırsızlıkla suçlayan saçma sapan açıklamalar, sosyal medya hokkabazları ve yalan haber yapmayı hüner zanneden tiplerle firmaları iş yapamaz hale getiriyorlar, mahkeme kararlarıyla kentsel dönüşümü engelliyorlar.
Oysa kural koyalım, yanlış yapan müteahhitler varsa onlara da hesap soralım ama yok işin burasında değiller onlar, onların derdi yıkmak...
Buraya almaya çalıştım, muhalefet partilerinin temsilcileri bakın kentsel dönüşüme nasıl karşı çıkmışlar:
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, TBMM'de yaptığı konuşmada Mısri Mahallesi'ndeki kentsel dönüşüme karşı çıkıyor ve 23 Haziran 2021 tarihinde TBMM'de yaptığı konuşmada, "Misri Mahallesi'ndeki kentsel dönüşümün iptal edilmesini bekliyoruz" dedi. CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal ise şunları söyledi: "Kentsel dönüşüm yapacağız diyerek halkı kandıranlara yine en iyi cevabı halk verecek. Kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirenlere herkes dur diyecek." diyor.
TİP Hatay Milletvekili Barış Atay da Hatay'da yapılmak istenen kentsel dönüşüme karşı siyasetçilerden ve "Böyle bir şeye karşı kesinlikle mahalleli açısından da sosyalist devrimci, demokrat örgütlerin de destek vereceği bir direniş başlatmak gerekiyor" ifadelerini kullanmıştı. CHP Adana Eski Milletvekili Turgay Develi de "30 Mart'ta halkımız 'kentsel dönüşüm' adıyla yapılan rantsal dönüşüm projelerine, TOKİ vurgununa dur diyecek; yerel yönetimlere el koyacaktır" açıklaması da ona ait.
CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç da Sakarya'nın Hendek ilçesi Kemaliye Mahallesi'ndeki kentsel dönüşüme karşı çıkıyor ve 2018 genel seçimleri öncesi sosyal medya hesabından paylaşım yapıyor ve "Mahkeme iptal etti. Oyum Engin Özkoç'a, çünkü Kemaliye gaspına direndi" diyor.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de kentsel dönüşüme karşı çıkanlardan. Geçtiğimiz yıl ağustos ayında İstanbul Beykoz Tokatköy'de gerçekleştirilmek istenen kentsel dönüşüme karşı çıkıyor Meral Hanım ve "Pazartesi günü bizim İstanbul milletvekillerini de al 7-7.30 gibi burada olun. Derneğinizde beyanat versinler. Benim dokunulmazlığım yok. Ben vekil değilim. Ben onu alıp kamuoyuna lanse edeyim. İletişim bilgilerinizi verin birbirinize. Organize olun. Sonra da devamını getirelim" diyor.
29 Ağustos 2022 tarihinde depreme dayanaksız yapıların yıkımının başlatıldığı İstanbul Tozkoparan'a gelen CHP Milletvekili Gürsel Tekin de kentsel dönüşüme karşı çıkıyor ve "Fikirtepe'de ayrı, Beyoğlu'nda ayrı. Bu kin, bu nefret neden? İnsanların yuvalarını başlarına yıkmayın" sözleriyle kentsel dönüşüme karşı çıktı. HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm aynı gün Tozkoparan'da, "İnsanları evden atmak için binlerce polisi yığıyorlar. İnsanlara nasıl zulmettiklerini görüyoruz" ifadelerini kullanıyor.
Şu hale bakın, kentsel dönüşüme, kentlerin yenilenmesine karşılar…
Sonuç ne?
Sonuç, yıkılan şehirler ve iktidarı suçlayan, yalan haberlerle, asparagaslarla oy kasmaya çalışan muhalefet...
İmar affı konusu da aynı…
CHP 2018 Seçim Bildirgesi'nde 'imar affı' bölümündeki vaatlerini şöyle sıralamıştı:
“2/B arazisinde binası olan yurttaşlarımızın mağduriyetlerini gidereceğiz.
2981 Sayılı İmar Affı Kanunu'na göre Tapu Tahsis Belgesi'ni henüz almamış yurttaşlarımıza bir yıl içerisinde tapularını vereceğiz.
Ruhsatsız yapıları yasal statüye kavuşturacağız.
Son beş yıl içerisinde mesken olarak kullanılan ve afet riski taşımayan tüm konutlara bir defaya mahsus olmak üzere imar affı getirecek, ruhsatsız binalara ruhsat vereceğiz.
Bu yapılarda ikamet eden yurttaşlarımızın başta belediye hizmetleri olmak üzere kamu hizmetlerinden eksiksiz şekilde yararlanmasını sağlayacağız.”
Bruşür de hazırlamışlar o da şöyle:
CHP'nin 2018'deki imar affı vaadi de ilk seçim vaadi değil. CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen 6 Ekim 2015 yılında CHP'nin iktidar olması durumunda imar affı getireceğini açıklamıştı. Pekşen, "Türkiye'de son 5 yıl içinde mesken olarak kullanılan ve afet riski taşımayan tüm konutlara bir defaya mahsus olmak üzere imar affı getirerek ruhsatsız binalara ruhsat vereceğiz" demişti.
Şimdi mesela Kemal Kılıçdaroğlu, gerçekten hiç utanmadan, sanki vadetmemiş gibi mesela imar affı ile ilgili iktidarı suçluyor.
Şunu da belirteyim, zaten imar affı olduğu için bu binalar yıkılmadı, bir kentte inşaata bile başlamanız için inşaat ruhsatı almak zorundasınız, sonra yaptığınız inşaatın iskana açılabilmesi, normal su, elektrik, doğalgaz bağlantılarınızı yapabilmeniz için de belediyeden ruhsat almanız gerekir.
İmar affı eklentiler, yaylalardaki evler gibi unsurlar için geçerli olur.
İmar affı daha çok Karadeniz'in yaylalarına zarar verdi, şimdi yıkılan şehirlerdeki sorun başka ama bunu bile perdelemeye çalışıyor muhalefet.
Şehir merkezindeki devasa siteler imar affı ile ruhsat almaz.
Bütün bunlar varken CHP medyası ve sosyal medya hokkabazları el altından durmadan imar affından dolayı bu binaların yıkılmış algısını oluşturmaya çalışıyorlar.
Ayıp desek kime diyeceğiz, günah desek kime diyeceğiz.
CHP’li Hatay Belediye Başkanına, Adana Belediye Başkanına konuyu soran bile yok, sosyal medyadan durmadan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı pompalanıyor.
Böyle siyaset olur mu?
Böyle iktidara gelinir mi?
Bu çizgide duranların bu ülkeye verebileceği bir şey olabilir mi?
Bari de ki;
“Biz de gelsek bu imar affını geçirecektik ama bundan sonra kimse getirmesin, bir araya gelelim, anayasayı değiştirelim, kimse imar affı gibi konuları siyaset malzemesi yapamasın, imar affı diye de bir konu tamamen bu ülkenin literatüründen kalksın”
Böyle desin, takdir toplayacak fakat basit basit ifadelerle, sosyal medya hokkabazlarına sahip çıkarak iktidara saldırıyor ya, inanın mide bulandırıcı bir hal alıyor bu tavır...
HDP bile insanların acısına saygı duyuyor çok aşırı açıklamalar yapmıyor, gelin görün ki CHP’liler çıldırmış, kimi dindarlara, kimi “Allahüekber” demeye, kimi dinimizin fıkhi kurallarına takarlar, AFAD'a, Kızılay'a saldırırlar...
Niye bu kadar beceriksizce bir siyaset yürütmek zorundasınız? Niye ülkeye katkı yapamıyorsunuz?
İnanın anlayamıyorum.