Yazık, yaşanan felaketler bile yeterli tedbir almaya yetmiyor
27.01.2025 - 16:16

Cahit İlhan

Cahit İlhan

Konya’da kocaman bina, göz göre göre yıkıldı. Yağmur yok, sel yok, deprem yok, yangın yok, obruk yok ama Konya’da bina yıkılıyor. Zümrüt felaketini şehir unutamadı da gördüğünüz gibi yaşanan felaketler bile bu şehirde yeterli tedbir almaya yetmiyor.

Tabii bu binanın yıkılması ile de aslında oluşturulmak istenen, Konya’da Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında şu kadar bakanla toplandı, gündemi de doğal olarak gümbürtüye gitmiş oldu. Gerçi iyi EKK nedeniyle Konya’da olduğu için Sayın Cevdet Yılmaz, yıkılan bina ile ilgili açıklama yapma durumunda kaldı ama olsundu, yapacak da bir şey yoktu.

Elbette haklısınız, Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Konya’da toplandı da ne oldu? KOP’a şöyle para aktarılacak, böyle para aktarılacak! Hangi projeye? Desen, KOP’tan ne anlıyorsunuz? Desen verilecek yanıt yok? En azından çökmüş arkları bitiriverseniz desek, o da KOP’muydu derler? Konulara girmeye hiç gerek yok. Zaten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan 2025 Yılı Yatırım Programı Resmî Gazete’de yayımlandı, Konya’ya özünde bir hapishane ve bir emniyet müdürlüğü binasından başka 2025’te yapılacak yatırım da yok… Mesela metro projesine 11 bin lira aktarılıyor bu yıl. Konya - Isparta ve Konya - Antalya yollarını İstanbul ve Ankara yoluna bağlayacak Çevreyolunun Konya trafiğini rahatlatacak en hayati bölümü ile ilgili bir tek adım atılmıyor. Konya’nın hayati önemdeki projelerinden Konya Ovasına dış havzalardan su getirilme projesi gündeme bile gelmiyor. Konya’nın hayati projelerinden sivil havalimanı projesi zaten Ankara’nın gündemine bile gelmiyor.

Hal böyle olunca da zaten aslında bir EKK’nin Konya’da toplanması görselliğin dışında bir anlam da ifade etmiyor da neticede bina çöktü, Sayın Cevdet Yılmaz’ın katılımı ile yapılan EKK’de gündeme bile gelememiş oldu. Gündem bir anda çöken bina oluverdi, bütün Türkiye bu konuyu konuştu hafta sonunda… Konya yine bina çöken bir şehir görüntüsü ile rezil rüsva oldu, önemseyen var mı? İnanın onu da bilmiyorum. Neyse, yine de Allah'a şükür, bazı insanlar apartmanda yaşayanları uyarmış da bu büyük felaketi 2 kişinin hayatını kaybetmesi ile atlatmış oldu Konya. 2 kişi az mı? Yok canım her can çok kıymetli, çok değerli de 5 yıldızlı otelde bir yangında 79 kişi hayatını kaybettiği bir ülkede ne yapalım, ağlanacak halimize yine de avunup geçiyoruz işte.

Evet, asıl tehlike ve skandal şu; herhangi bir deprem olmadan, obruk oluşmadan, sel olmadan, yangın olmadan kocaman kocaman binalar yıkılıyor. Mesela kimse, niye bu binalar boşaltılmadı? Böyle kaç bina var, o binalar mühürlendi mi? Diye sormuyor bile! Türkiye’de müthiş bir kafa var, afet öncesi afeti engellemek için kimse kılını kıpırdatmıyor, afet sonrası ise adeta şov saati başlıyor; “AFAD şu dakikada olay yerine geldi”, “Şu kadar kısa zamanda müdahale ettik”, “Şu kadar insan kurtarıldı”, “Biz de kurtaranların arasındaydık”, “Afetzedelere ekmek verdik, çorba verdik”, “Şu kadar kişiyle olaya müdahale ettik”, şöyle uçtuk, böyle kaçtık… Yahu kardeşim ne güzel tabi bu, afet sonrası tedbir almak önemli ama afet öncesi niye tedbir almıyorsunuz? Neden böyle binaları mühürlemiyorsunuz? Neden binalarınızın yangın tertibatını bile düzgün yapmıyorsunuz? Neden binalarınızı güzel yapmıyorsunuz? Olması gerektiği gibi yapılmayan binalara niye ruhsat veriyorsunuz? Neden oluşan sorunları çözüp bu binaların kentsel dönüşüme girmesini sağlamıyorsunuz?

2+1 evi olan bir garibana diyor ki müteahhit, “evini alacağım, senin evini 1 milyon liraya sayacağım, sana da 4+1 ev vereceğim o evin bedeli de 10 milyon lira olacak, sen de bana bunu ödeyeceksin.” Böyle kentsel dönüşüm mü olur? Evi olan bir insan kentsel dönüşüm neticesinde 10 milyon lirayla borçlanıp tekrar ev almak zorunda kalıyor. Adam gariban yahu, onun için bu binada yaşıyor zaten. Böyle yerlere zenginlik müteahhitleri yerine devletin TOKİ’si girse, en azından oradaki insanlara yaşayabilecekleri bir daire verse ve bu alanlar da kentsel dönüşüme kazandırılsa daha iyi olmaz mı? Orası tek katlı bir bahçeli ev değil bir apartman, doğal olarak dünün güzel apartmanı bugünün metruk binası oluyor, bu sorunu devlet çözmeyecekse kim çözecek?

Gerçi size de haklısınız, zaten kimse sorumluluk almıyor ki. 79 kişi vefat etti, otel de Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı, bakın gözaltına alınan ya da tutuklananların arasından herhangi bir bakan yardımcısı, herhangi bir genel müdür ya da üst düzey bir yetkili var mı? Aymazlık diz boyu, utanma zaten yok, bakan çıkıyor bir televizyonda haklı olduğunu anlatıyor, kimse hesap bile sormuyor. Bu kadar ucuz mu her şey? En azından soruşturmanın selameti bakımından şimdilik o bakanın görevden uzaklaştırılması, hatta göz altına alınıp yargılanması gerekmez mi? Ben suçlu demiyorum, ona mahkeme karar verir ama işin doğrusu o yargılamanın adil bir şekilde yapılması için bu gerekli değil mi? Adalet bir insanın iktidar partisine yakınlığı ya da uzaklığı ölçüsünde mi işler? Allah bize böyle mi emrediyor?

Şimdi tabi asıl merak ettiğimiz konu şu, Konya’da bu çöken bina gibi kaç bina var. Diğer şehirlerimizde, mesela İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da, Adana’da, İzmir’de böyle kaç bina var? O yanan otel gibi kaç otel var? Mesela Uludağ’daki oteller nasıl? Ülkemizde kaç tane yıldızlı otelin yangın tertibatı tam? Kaç tanesi ise torpille ruhsat almış, dostlar alışverişte görsün mukabilinde imzalar atılmış ve ruhsatlar verilmiş? Bir müfettiş tayin edip gerçek anlamda bunların verilerini ortaya çıkarabilir misiniz? Allah korusun bir İstanbul depremi olursa, Bitlis'te bir deprem olursa, başka yerlerde deprem olursa kaç insan gözden çıkarıldı? AFAD kaç dakikada yetişecek ama kaç kişi için zaten çoktan son gelmiş olacak?

İnanın yazıyı iki gündür yumuşatmak için uğraşıyorum, tamam ben yazıyı yumuşatayım sıkıntı yok da bu sorunları kim çözecek? Yarın hangi bina çökecek? Ne olacak böyle? Bu şekilde afet yönetimi mi olur?

Her taraf bataklık, herkes bana bataklıktan pislik sıçramasın diye mücadele veriyor, sorunu çözmek için değil, bataklığı kurutmak için değil, bataklıktan bana pislik sıçramasın diye mücadele eden yönetim kadrosu ile nereye gider bu ülke?

Biz gazetecilerin de vebali var, peki bunları yazmazsak nasıl bakacağız Allah'ın da bu aziz milletin de yüzüne?

  • Beğen
YORUM YAZIN