Geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yapıldı biliyorsunuz ve bu açıklama biraz da gözlerden kaçtı gibi geliyor bana ama bu konu gözden kaçmamalı, konuya değer vermeliyiz, konuyu desteklemeyiz diye düşünüyorum.
Peki neydi o açıklama, o gelişme?
O gelişme, Millî Savunma Bakanlığı’nın (MSB), Uzay Komutanlığı'nın kurulması için düğmeye bastığına ilişkin açıklamaydı.
Bu gelişmeye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağlı Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın bünyesinde kurulacak olan Uzay Komutanlığı'nın çalışmaları resmen başlamış.
Türkiye'nin sivil uzay makamları ile askeri uzay faaliyetlerinin koordinasyonunun sağlanması amacıyla kurulan Uzay Komutanlığı'nın, teklif değerlendirme ve onay süreci hâlihazırda devam ediyor ve önümüzdeki süreçte de konu tamamen neticeye ulaşacak.
Bu konuya ilişkin açıklama yapan Hava ve Uzay Gücü Geliştirme Merkezi Komutanı Albay Gökhan Gürakar, Uzay Komutanlığı'nda görev alması için gençlere çağrıda bulundu ve ilk aşamada alay seviyesinde, ilerleyen dönemlerde ise tugay ve tümen seviyesine yükselmesi planlanan Uzay Komutanlığı'nın bir yıl içerisinde personel görevlendirmelerinin yapılarak faaliyetlerine başlamasının öngörüldüğünü açıkladı.
Hava ve Uzay Gücü Geliştirme Merkezi Komutanı Albay Gökhan Gürakar’ın konuya ilişkin açıklamalarını da aktaralım. Albay Gürakar konuya ilişkin açıklamalarında şunları ifade ediyor:
"Uzay Komutanlığıyla ilgili çalışmalara baktığımızda dünyada hızlanan bu çalışmaların içinde NATO'nun 2019 yılında açtığı Uzay Merkezi ve Fransa'da açılan uzay mükemmeliyet merkezi çalışmaları ve uzayın bir harekât alanı olarak tanımlanması sonrasında uzayın önemi bir kez daha öne çıkmıştır. Uzay niçin kullanılıyor diye baktığımızda özellikle istihbarat, keşif, gözetleme, IGK kapsamında kullanılıyor ama bu, gün geçtikçe önemini değiştiriyor. Artık anti balistik füzeler, uzaydan elektro optik SAR uydularının yanında erken ihbar sistemlerinin de devreye girmesi uzayın önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla Uzay Komutanlığıyla ilgili çalışmalarımızı biz de başlatmış bulunuyoruz.
Bu kapsamdaki çalışmalarımıza baktığımızda 2024, 2033 OYTEP, 10 Yıllık Temin Tedarik Planının içindeki insan gücü planında personel planlamasını yapmış bulunuyoruz. Tekliflerimizi yaptık. 2024-2043 Türk Silahlı Kuvvetleri stratejik hedef planında da bunlar mevcut. Bu teklifler değerlendiriliyor. Gerçekleştiğinde Uzay Komutanlığı'nı biz de kurmuş olacağız. Uzay komutanlığıyla ilgili çalışmalarımıza baktığımızda da bunun için bölgedeki gelişmeleri; etrafımızda ne oluyor ne bitiyor onları inceledik, NATO'yu inceledik. Özellikle bölgesinde lider ve hakimiyet sahamızda etkin bir hava kuvveti olmak için ademi merkeziyet bir yapıyı öngördük. Tek merkezden yönetilmesi gerektiğine karar verdik. Bu kapsamda planlarımızı hazırladık ve MSB'ye sunduk."
Dünyanın hiçbir yerinde uzay çalışmalarının gerçek amacı uzaya çıkmak ve oradan evreni izlemek değil bilginiz olsun.
Bugün özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin Hubble Uzay Teleskobu başta olmak üzere uzayda yürüttüğü ve dünyaya bilimsel çalışma olarak lanse edilen hiçbir çalışması askeri alanlardan ari değil, bunu çok iyi bilmelisiniz.
Zokayı yutmayın, yutmayalım.
Eğer konuyu bilim düzeyinde görürsek ve asıl amacı gözden kaçırırsak bu bizim çok net ifade ediyorum ahmak olduğumuza işaret eder.
Diyebilirsiniz, ABD’nin 159 askeri uydusu bulunuyor. Hubble Uzay Teleskobu’na mı ihtiyaç duyacaklar?
Evet bugün duymayabilirler ama yarın olur onların bilimsel çalışmaları bir bakmışsınız insan katletmek için füzelere dönüşmüş oluverir…
ABD’ye insanlık güvenemez.
Bugün bebek katliamına ses çıkarmayan ABD’den bahsediyoruz, terör örgütlerini kendi emelleri için besleyip katliam yaptıran ABD’den bahsediyoruz.
Akıllı olalım, konunun acımasız şeytan yüzünü saklıyorlar diye biz görmemezlik etmeyelim.
Amerika Birleşik Devletleri insanoğlunun hiçbir zaman gidemeyeceği milyarlarca ışık yılı ötedeki mekanları izlemek için bu kadar para harcamaz. Bunu bilin.
ABD harcamaz, Rusya da harcamaz, Çin de harcamaz, İngiltere, Fransa, Almayan gibi ülkeler de harcamaz.
Bu gerçekliği çok net görmeliyiz.
Uzaya atılan her uydu, dünyada insan katletmeyi varoluş nedeni olarak gören ABD, İsrail, İngiltere gibi ülkelerin emin olun askeri operasyonlarına hizmet ediyor.
Onun için de barışı isteyen, barış medeniyetinin, selam medeniyetinin temsilcisi, mazlumların hamisi Türkiye’nin de bu zalimler kadar her alanda güçlü olması en önemli görevidir.
Bugün dünyada uzay çalışmaları, hem savunma sistemlerini egale edecek füze sistemleri, hem gözetleme, hem de daha da tehlikelisi, elektronik harple düşman oldukları ülkelerin altyapısını yok etmek, denizde, karada ve havada her türlü askeri hareketliliğin gözü kulağı olarak kullanılıyor.
Türkiye’nin de öncelikle bunun farkına varmak ve daha sonraki aşamada ise bu alanda güçlü olmak, aksiyon almak, hem üretir duruma gelmek hem de ürettiklerinden faydalanmak en önemli hamlesi olmalıdır.
Bütün bu konuları ortaya koyduğumuzda Türkiye’nin attığı bu adım çok değerlidir ve en kısa zamanda da bu alanda mesafe katedilerek, Uzay Komutanlığının tamamen kurularak faaliyete geçmesi, sivil alanlarda yapılacak barışçıl çalışmaların oluşturduğu Know – How’ları kullanarak ülkemizin, coğrafyamızın korunması, kötünün hamlelerinin yok edilmesi için hayati önemdedir diyebiliriz.
Batı uygar değil, kendinden olmayana değer vermiyor. Bunların ne kadar dehşet verici olduğunu çok çok önceki yıllar farkında varmalıydık, daha önceki yıllarda çok yazmıştım ama olsun geç olsun güç olmasın.
Türkiye bu anlamda değerli bir adım atmıştır, önümüzdeki süreçte ülkemizden uzaya mekik gönderdiğimiz, süreçlerin tamamını milli imkanlarla çözdüğümüz günleri de hep birlikte yaşayabilme temennisi ile bu kıymetli adımı atanları kutluyoruz, ülkemize, aziz milletimize, devletimize güç kuvvet diliyoruz.