aksam.com.tr'de yer alan habere göre, KAAN'ın geliştirilmesi, Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) tarafından 2010 yılında başlatılan Ulusal Savaş Uçağı Programı kapsamında gerçekleşti. Yabancı basında yer alan haberde, söz konusu program ile 2030'lara kadar emekliye ayrılması planlanan Türk Hava Kuvvetleri'ndeki eski F-16 filosunun yerinin doldurulmasının amaçlandığı vurgulandı. Haberde KAAN'ın, Türkiye için teknolojik bir sıçramayı temsil ederek, ülkeyi beşinci nesil savaş uçaklarını tasarlama, üretme ve entegre etme yeteneğine sahip seçkin bir grup ülke arasına yerleştirdiği ifade edildi.
ÇEŞİTLİ SİLAHLARLA DONATILDI
KAAN'ın yeteneklerine geniş yer verilen haberde, TF-X'in özellikle havadaki çatışmalar ve stratejik üstünlük konusunda önemli bir araç olacağı belirtildi. KAAN'ın gizliliği artıran ve radar izini azaltan dahili silah bölmeleriyle hava-hava ve hava-kara görevlerinde etkili bir şekilde çalışmak üzere tasarlandığı aktarılan haberde, savaş uçağına, uzun menzilli Gökdoğan hava-hava füzesi, kısa menzilli Bozdoğan füzesi ve kara saldırıları için SOM-J seyir füzesi gibi Türk yapımı silahların entegre edebileceğinin altı çizildi. Yerli silahları konuşlandırma kapasitesinin Türkiye'nin hava kuvvetlerini silahlandırmada artan kendi kendine yeterliliğini gösterdiği ifade edilen haberde ayrıca, KAAN'ın yüksek hızlarda hassas vuruş kabiliyetine sahip olduğu belirtildi.
KAAN'IN YETENEKLERİ ARTIRILDI
KAAN'ın ayrıca, ASELSAN tarafından geliştirilen MURAD AESA radarı da dahil olmak üzere gelişmiş bir sensör takımıyla donatıldığı aktarılan haberde, projenin uluslararası iş birliği yönünün de olduğu belirtildi.
2016 yılında TUSAŞ'ın yerli savaş uçağının gelişimini hızlandırmak için BAE Systems ile bir sözleşme imzaladığının altı çizilen haberde, bu stratejik iş birliği ile KAAN'ın yeteneklerinin artırıldığı ve aynı zamanda Türkiye'de savaş uçakları ve diğer gelişmiş havacılık projelerinin üretimi için sağlam bir altyapı oluşturulduğu aktarıldı.
KAAN'IN PERFORMANSINA GENİŞ YER VERDİLER
Haberde, performans açısından KAAN'ın, güçlü motorları sayesinde art yakıcılar olmadan süpersonik hızlara ulaşabildiği ve 55 bin feet yüksekliğe çalışabildiği ifade edildi. Haberde ayrıca, beşinci nesil savaş uçağının çeşitli silahları taşımak üzere tasarlandığının altı çizildi.
"Bu teknolojilerin entegrasyonu ve KAAN'ın operasyonel potansiyeli, onu Türk Hava Kuvvetleri'nin modernizasyonunda merkezi bir figür haline getiriyor" denilen haberde, F-16'ların yerini almasının yanı sıra KAAN'ın, önümüzdeki dönemde ülkenin hava savunmasının omurgası olmaya hazırlandığı ifade edildi. Haberde ayrıca, KAAN'ın stratejik bir caydırıcılık görevi görürken 2070'e kadar Türkiye'nin operasyonel gereksinimlerini karşılayacağı belirtildi.
ABD İÇİN CİDDİ BİR RAKİP
İhracat açısından ise KAAN'ın, daha pahalı Amerikan tekliflerine alternatif arayan pazarlar için ciddi bir rakip haline gelebileceğinin altı çizildi. Ukrayna'nın KAAN'a büyük ilgi gösterdiğine atıfta bulunulan haberde Suudi Arabistan'ın yakın zamanda 100'den fazla KAAN savaş uçağı edinme niyetinde olduğu vurgulandı.